Güneş sisteminin altıncı gezegeni olan Satürn, aynı zamanda güneş sisteminin en büyük ikinci gezegenidir. Ona göz alıcı bir güzellik kazandıran halka yapısı ise amatör bir teleskopla bile görülebilir. Satürn hakkında dikkat çeken özellikleri sizin için araştırdık, içeriğimize buyurun.
Satürn gezegeni özellikleri nelerdir?
- Güneş sistemindeki en özel ve dikkat çekici özelliklere sahip gezegenler arasında bulunan Satürn, ilginç özellikleri ile şaşırtmaya devam ediyor.
- Satürn ilk keşfedildiğinde halkaları uyduları olarak biliniyordu.
- Dünya’dan çıplak gözle bakılabilen en uzak gezegendir.
- Gezegenimizden yaklaşık 760 kat büyüktür.
- Güneş sisteminde bilenen en faz uyduya sahip gezegendir, 62 tane uydusu bulunur.
- Halkaları zaman zaman saydam bir görünüme kavuşur ve kaybolmuş gibi görünür.
- Güneş sisteminde yer alan yoğunluğu en düşük gezegendir.
- Yapısı hidrojen ve helyum gazlarından oluştuğu için ayak basılabilecek bir yüzey bulunmaz.
- Diğer gezegenlere kıyasla daha hızlı yörünge hızına sahiptir. Satürn’de bir gün Dünya’da 10,5 saate denk gelir.
- Hızlı döndüğünden kutuplardan düzleşir ve ekvatordan şişer. Ekvator çapının 13000 kilometre olduğu biliniyor.
- Yüksek oranda sıcaklık ve rüzgar döngüleri bulunur. 1876 yılından günümüzde 6 tane oldukça güçlü fırtına tespit edilmiştir.
Satürn’ün halka ve atmosfer yapısı
Fotoğraflarını incelediğimizde sakin bir görünüşe sahip olan Satürn aslında tam tersi bir yapıya sahip zira bu gezegenin atmosferinde devasa fırtınalar gerçekleşiyor! Oldukça dikkat çekici halkaları ise mikrometre ile birkaç metre arasında değişen boyutlara sahip sayısız su buzu, silikat toz parçacıkları ve tholin isimli organik bileşiklerden oluşur. Bunlar zayıf teleskoplar ile tek parça halinde görülürken daha güçlü teleskoplar aracılığı ile üç parça olduğu fark edilir. Uzay araçları ile de sınırsız parça ve yapıdan oluştuğu gözlemlenir. Bu halkalar keşif sıralarına göre alfabetik olarak isimlendirilirler.
Ana halkalar A, B, C halkaları olarak isimlendirilir. Keşfi ilerleyen zamanlara denk gelen ikincil soluk halkaların ise gezegene en yakın olanı F halkası, A’nın hemen dışındaki D halkası ve en uzakta olanı ise G ve E halkları olarak isimlendirilir. Ana halkalar ise 30 metre kalınlığındadır.
Uzun yıllardır süren araştırmaların sonucuna göre Satürn’ün halka yapısı ve çeşitli boyutlara sahip uyduları arasında oldukça sıkı bir bağ var. Halka açıklıklarının nedeni bir uydunun kütle çekim ya da süpürme etkisi ile oluşmuştur. Halkaların varlığını sürdürme nedeni ise gezegenin yakın uydularından gelen toz ve buz partikülleridir. Satürn’ün halkaları hakkında ilgi çekici bir bilgiye göre halkaların kendine ait bir atmosfer sistemi bulunuyor. Güneş’in ultraviyole ışınlarının su buzu ile etkileşimi sayesinde ortaya çıkan oksijen ve hidrojen halkaların atmosferini oluşturuyor. Yalnızca birkaç atom kalınlığında olmasına rağmen Hubble teleskobu ile tespit edilmiştir.
Satürn’ün dikkat çekici halkalarını 1610 yılında ilk gören kişi Galileo Galilei’dir. Ancak o dönemde halkalar günümüzdeki görünüme sahip değildi. Satürn’ün ince, düz halkalarının olduğunu söyleyen ilk bilim insanı ise Hollandalı gökbilimci Christiaan Huygens’tır. İlerleyen dönemlerde daha güçlü teleskopların yapılması ile gökbilimciler Satürn’ün milyarlarca buz ve kaya parçacıklarından oluşan halkalarının bulunduğunu ortaya çıkarttılar.
Satürn’ün uyduları nelerdir?
Güneş sistemindeki gezegenlerden birisi olan Satürn’ün 62 uydusu olduğu biliniyor. Gezegenin ismi ise Antik Roma mitolojisindeki Titanların efendisinden geliyor. Uydularının birçoğuna Titanların yanı sıra Gallic, Inuit ve Norse mitlerinden isimler verilmiştir.
Satürn’ün en büyük uydusu Titan’ın Merkür gezegeninden biraz daha büyük olduğunu ve Güneş Sistemi’nin en büyük ikinci uydusu olduğunu söyleyebiliriz. Titan, çok kalın ve azot bakımından zengin bir atmosferle sarılıdır. Bilim insanları bu atmosferin Dünya’da yaşamın oluşmasından da çok uzun zaman önce, tıpkı Dünya’nın sahip olduğu gibi bir atmosfer olabileceğini düşünüyorlar.
Gezegenin uyduları da tıpkı halkaları gibi ilginç fiziksel özelliklere sahiptir. Birer uydu olan Pan ve Atlas uçan bir disk gibi şekillenmiş olmasına rağmen Lapetus’un ise bir tarafı kar gibi parlak diğer tarafı ise kömür gibi karanlık bir yapıdadır. Prometheus ve Pandora gibi uydular ise çoban uydular olarak adlandırılırlar bunun nedeni ise halkaları yörüngede tutmak için halka malzemeleri ile etkileşime girmelerinden kaynaklanır.
Gezegenler ve gökyüzü hakkında ilgi çekici ve yeni bilgiler çocukların oldukça dikkatini çekiyor. Minik kaşifleri çok sevindirecek çocuklar için gezegenler dersi Fundomundo’da!